Deniz Feneri


Gel yürüyelim beraber sonsuzluğa, yolun bittiği yerde denize
Denizin bittiği yerde vapura binelim bir deniz fenerinin gölgesinde
Dönüşü yoksa da bu yolun, gidişi dönmeye değmeyecek kadar güzel
Şehir İstanbul, liman Üsküdar, vapurun adı aşk, iki kişilik bize özel
(Ahmet Duman)


     (Fotoğrafın büyük hali için lütfen üzerine tıklayınız)

     İyi seyirler..



Canon EF S 18-55MM F/4-5.6
F değeri: f/7.1

Poz Süresi: 1/800 sn
ISO: 100
Odak uzunluğu: 39mm

Sultanahmet Camii


     Cami kelimesi, lafzi olarak sücud ya da kapanma yeri anlamına gelen Arapçadaki mescid sözcüğünden türemiştir ki sücud, bir aracı olmaksızın, bizzat kendi dindarlığıyla, Allah’a yönelen bir insanın namazların başlangıcında doğrudan önünde durduğu Allah’a teslim olmuş ve boyun eğiş eyleminde alnını yere değdirdiği namazın (es-salat) üçüncü kaidesidir. Bakir doğa mekanının tekrarlanması ve uzantısı olarak, cami mekanı bu nedenle camide ifa edilen en önemli ritüelin, yani namazın doğasına uygun bir şekilde oluşturulmuştur. Bu namazlar kozmik varlığın dikey ekseninde duran ve Allah için namaz kılmaya ve doğrudan ona dua etmeye muktedir olan, kovulmuş olarak değil Allah’ın yeryüzünde halifesi olarak, insan tarafından ifa edilebilirler.


     İyi seyirler...



Canon EF 50 MM F/1.8 II
F değeri: f/1.8
Poz Süresi: 1/60 sn
ISO: 1600
Odak uzunluğu: 50mm

Ağlama Küçüğüm


     Bu ağlamaklı küçüğümüz Beyazıt'ta cuma namazı sonrasında fotoğraflandı. Annesi güvercinlerin arasına salıverdi küçüğümüzü, önce hoşuna gitti ama güvercinlerin pır pır uçmasıyla korktu, annesini de yakınlarda göremedi ve başladı ağlamaya :) Ağlama sesini bir duysanız hayran kalırdınız :)
     
     O kadar doğal bir "an"dı ki hiçbir zaman unutmayacağım, bu fotoğrafa her bakışımda içimden gülümseyip ağlama küçüğüm bak kavuştun sonunda anneciğine diyorum :)
     
     İyi seyirler...

Sigma 70-300 APO DG MACRO
F değeri: f/5.6
Poz Süresi: 1/800 sn
ISO: 100
Odak uzunluğu: 238mm

Aşk Şarabı


     Mısır Çarşısı'nı hepimiz biliriz ya da en azından duymuşuzdur. Binbir çeşit baharatlardan, bitki çaylarından, kuruyemişçilerden, meye kurularından, ıtırlardan, amberlerden, lokumculardan müteşekkil kompleks bir çarşıdır. Orada gezinirken bir tezgahın üzerinde duran bu bardak dikkatimi çektim. İçinde ne var diye sordum. "Aşk Şarabı" denildi :) Belli ki gizli bir formülü var hiçkimse sırrını paylaşmak istemiyorum. Ben de gizemler içerisinde onu bırakıp giderken fotoğrafını çektim.


     Sizce ne vardır içinde?


     İyi seyirler.. (Fotoğraf çok daha netti ama küçültünce biraz keskinliği azaldı)



Sigma 70-300 APO DG MACRO
F değeri: f/4
Poz Süresi: 1/30 sn
ISO: 100
Odak uzunluğu: 100mm

Ay Parçası


     İsmini hatırlayamadığım bir tıp profesörü Şakk-ı Kamer hakkında konuşurken bakın nazar-ı dikkatlerimizi nereye çekiyor;
     
     "Şakk-ı Kamer elbette en büyük mucizelerden birisidir. Ama günlük hayatta belki de Şakk-ı Kamer gibi milyonlarca mucize nev'inde olaylar kendi vücudumuzda cereyan etmektedir.  Tıp bilgilerim dahilinde Peygamberimizin(SAV) parmağını yukarıdan aşağıya indirdiğinde, 'ayın yarılmasının' mı yoksa  'parmağını indirirken içinde oluşan fizyolojik reaksiyonların' mı daha büyük bir mucize olduğunu şu anda dahi idrak edemiyoruz"


     Güzel bakıp güzel görmemiz duası ile..
     Hayırlı cumalar diliyorum.

Sigma 70-300 APO DG MACRO
F değeri: f/5.6
Poz Süresi: 1/500 sn
ISO: 100
Odak uzunluğu: 300mm


Ekleme: Gündüz


Nostalji..


   Hanımeli yeni yeni açıyor, keşke kokusunu da buraya koyabilme imkanı olsaydı.. Terasımızdan bir köşeye farklı bir bakış getirmek istedim, iyi seyirler..

Dijital reprodüksiyon yapılmıştır.

Topkapı Sarayı'ndan



     Yaza giriyoruz, havaların ısınmasıyla laleler yerlerini sıcağı seven çiçeklere bırakıyor.  Bu güzel çiçeğimiz Topkapı Sarayı'nın bahçesinde çekildi. Bu çiçeği görünce Rabbimin Cemil ismi aklıma düştü, ne kadar güzel yaratılmış.. Önceki sonbaharda ölmüştü toprağa karışmıştı fakat bu baharda yine Haşr'e bizzat tek başına kanıt oldu. Bizim idrakimize sunuldu..
     
     İyi seyirler...

Sigma 70-300 APO DG MACRO
F değeri: f/5.6
Poz Süresi: 1/400 sn
ISO: 100
Odak uzunluğu: 190mm

Yarış


     Yine vapurdan çektiğim bu fotoğrafımda Kız Kulesi'ndeki prensese sanki vapurla martı yarış içerisinde erişmeye çalışıyorlar... İkisinde de birer umut.. Prensesin umuda ihtiyacı var.. Denizin ortasında yapayalnız kalmış.. Kim bilir belki de martının ayaklarında prensten gelen bir mektup bile vardır, üzerinde "sakın meyve tabağına yaklaşma" yazan.. Kim bilir prenses belki de ölmemiştir..

     İyi seyirler..

    Not: Yarışı martı kazandı :)
F değeri: f/8
Poz Süresi: 1/1250 sn
ISO: 200
Odak uzunluğu: 100mm

Kırmızı Galata



     Bir hafta sonu Üsküdar'daki meşhur Ünal turşucumuzdan turşu suyu içtikten sonra gün batımında vapurdan çekmiş olduğum çok hoşuma giden bir fotoğrafım. Tam gün batımında Galata silüeti gökyüzüne damgasını vurarak karanlık dünyasına geri döndü.


     Zamanında yangın kulesi olarak kullanılan Galata Kulesi Karaköy'e hakim bir bölgede, bir tarafı İstiklal Caddesi'ne, bir tarafı Arapgir Camisi'ne, bir tarafı da Eminönü'ne bakarak ne günler görüp geçirmiştir kimbilir..


     Picasa'da bir tık doygunluk ayarı yapılmıştır.


     İyi seyirler...

F değeri: f/5.6
Poz Süresi: 1/1250 sn
ISO: 80
Odak uzunluğu: 59mm

Bir Zamanlar Çocuktuk


biz o yıllar çocuktuk..
biz çocukken deniz vardı çıplak ayak girdiğimiz.
yüzermiş gibi yapıp yüzemediğimiz..
bizim için suya gerek yoktu yüzmek için biz zaten yüzemezdik.
biz denizde de yüzemezdik.. karada da...
o yüzden suya bağlamamıştık umutlarımızı...
düşlerimizi ne denizlerle...
ne gökyüzüyle...
ne de karayla sınırlamıştık...
hepsini sığdırabilmiştik o minik ellerimize..
sevdiklerimize sunarken...
sevdiklerimizden alırken...
düşleri yaşatırken hiç kirletmedik ellerimizi.
çamurdan evler yapıp içine geleceğimizi sığdırsak da...
tertemizdi ellerimiz..
bulut kadar yumuşak
düşlerimiz kadar mavi...
beyaz... ve sarı...
işte o yıllar biz daha çocuktuk...
bildiğimiz renkler bunlardı..
biz belki bir ressamın paletinde bir
vazoya can veriyorduk...
belki bir şairin tükenmez kalemini
tüketiyorduk çocukken.
ama biz daha çocuktuk o yıllar..
minik ellerimiz vardı yumuşacık...
tertemiz... gözlerimizde neşe elimizde düş..
koşturup dururduk çocukken.
manasını bilmezdik ayrılmış iki elin...
gece yarısı ayrılıklarının...
biz daha çocuktuk o yıllar...
biz daha çocuktuk...

Mehmet Çağlayan

Sigma 70-300 APO DG MACRO
F değeri: f/5.6
Poz Süresi: 1/800 sn
ISO: 100
Odak uzunluğu: 119mm

Emirgan'da Uyuyan Güzeller


     Bu fotoğrafımız da Emirgan gezimiz sırasında çekildi, havuz başında ördeklerin, kuğuların keyfine diyecek yoktu, öğlen sıcağının etkisinden olmalı ki gölgelik bir yere sığınıp bir ara uyukladılar bile :)


     Emirgan; Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nü ve Baltalimanı'nı geçtikten sonra hemen sol tarafta kalan çok büyük bir koru. İçerisinde Pembe, Sarı ve Beyaz Köşkler, Piknik yapmak için oturma alanları, kuşlar böcekler sincaplar var ve her tarafı farklı çiçek türleri ile donatılmış. Şehir havasından bir nebze olsun kurtulmak için birebir!


     İyi seyirler...


F değeri: f/5.7
Poz Süresi: 1/1000 sn
ISO: 80
Odak uzunluğu: 100mm